ANTALYA- Antalya’nın Döşemealtı ilçesinde, geçmişi 400 bin yıl önceye dayanan Karain Mağarası’ndaki kazılara başkanlık eden Prof. 1946 yılından beri arkeolojik kazıların yapıldığı mağaranın prehistorik bir arşiv olduğunu ve İlk Paleolitik Çağ’dan bu yana kesintisiz olarak tüm dönemlere ev sahipliği yaptığını belirten Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Fakültesi Coğrafya Bölümü Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Harun Taşkıran, şunları kaydetti: buluntuların 100.000 yıl öncesine kadar gidebileceğini. 38 yıldır Karain’de çalıştığını belirten Taşkıran, eylül ayında emekli olacağını ve hafriyat başkanlığını yeni isme devredeceğini açıkladı.
TÜRKİYE’DEKİ TEK NEANDERTAL
Karain Mağarası’nın Prof. 10 yıl. Dr. Işın Yalçınkaya başkanlığında modern ve sistemli kazılara yeniden başlandığını hatırlattı. Emekli olduktan sonra 2015 yılından bu yana yardımcısı olan Yalçınkaya başkanlığında kazıların devam ettiğini vurgulayan Taşkıran, Karain Mağarası’nın Türkiye’de Neandertal iskeletlerinin bulunduğu tek mağara olduğunun altını çizdi.
2 GÖZDE KAZILAR DEVAM EDİYOR
Denizden yaklaşık 480 metre yükseklikte yer alan ve Paleolitik çağlardan Roma dönemine kadar hep kullanılan mağarada 7 oda bulunduğunu belirten Taşkıran, B ve E odalarındaki kazıların yoğun olduğunu kaydetti. E odasında 12 metrelik bir tabaka olduğunu ve tüm paleolitik dönemleri kesintisiz olarak verdiğini belirten Taşkıran, B odasında epipaleolitik ve neolitik tabakaların bulunduğunu anlattı. Neolitik dönemin genel olarak insanların yerleşim kurduğu çağlar olarak tanımlandığını hatırlattı. Mağara dışında tarımın başladığını anlatan Taşkıran, “Ama Karain’de neolitik dönem de var. İnsanlar bu çağlarda mağaralarda yaşamaya devam ettiler. Karain bu anlamda eşsiz bir kazı alanı şeklinde de bilgi verdi.
KARAİN KAZILARI ÇOK ZOR
Taşkıran, dış duvarlarında Roma dönemine ait yazıtlar ve nişler bulunan mağarada 35 kişilik ekiple yürütülen kazı çalışmasının son derece zahmetli olduğunu, doldurulan toprağın diş yardımıyla çıkarıldığını söyledi. aletler, küçük mala ve fırça, kovalar içinde 470 basamak aşağıdaki laboratuvara götürülmüştür. Mağara kazılarının diğer kazılardan farklı olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Taşkıran, “İğneyle kuyu kazar gibi adım adım ilerliyoruz. Çok ince ve titiz bir çalışma gerektiriyor çünkü çok eski dönemleri inceliyoruz. Geriye dönük hiçbir şey gözden kaçırılmamalıdır. Tüm hafriyat toprağı üç farklı elekte elenir, yıkanır, kurutulur ve tüm kültürel kalıntılar uzaklaştırılır. Bu nedenle çalışmalar uzun yıllardır devam ediyor” dedi. (DUVAR)
